5 Şubat 2011 Cumartesi

Yonca Tokbaş'a Soruyorum

Maalesef Orta Doğu’ nun en büyük sorunu bu işte. Demokrasi yok yok yok!

Demokrasinin olmadığı ortamda yaşamadınız mı bunu anlamak çok güç. Ha diyeceksiniz sanki bizde çok mu demokrasi var? Var kardeşim var!

Seçme hakkımız var. Seçilme hakkımız var. Bir Anayasamız var. Şikayet edebilecek olduğumuz, dava açabilecek olduğumuz mahkemelerimiz var.

İşte bu haklarınızın olmadığı yerde yaşamaya başladınız mı mesela; anında tırsık, korkak,ürkek, sinmiş bir insan haline geliyorsunuz. “Aman..” diyorsunuz, “sesimi yükseltmeyeyim de dikkat çekmeyeyim...”, sürekli temkinlisiniz. İtaatkarsınız sorgulamadan.

Ben mesela Dubai’de ev satın alanlar için bile hep endişe duydum elimde olmadan. Yaşimdiki Şeyh gider de ardından gelen “Vazgeçtim, bunlar benimdir!” derse? Kime şikayetedeceksiniz? Hakkınızı nerede arayacaksınız ki.

Hak iddia edememek öyle fena bir ruh hali ki! Biz bunları bilmiyoruz, çünkü biz hazıradoğduk!

Lafı uzattım. Kısacası;

Kıymetini bilmemiz gereken bir ülkemiz var.

Sahip çıkmamız gereken haklarımız var.

Korumamız gereken laik bir sistemimiz var.

“Bize bi şeycik olmaz” deyip umursamamakla, bunları kaybedebilme riskimiz de var!

Yonca
“ne olur ne olmaz”

Sayın Yonca Tokbaş;

hürriyet gazetesinde yazar olduğunuzu bugün öğrenmiş olmamın nedenidir bu gecikmiş mail. Ha daha önce öğrenmiş olsaydım bile mail atar mıydım bilmiyorum ama bu yazınız maili gerekli kılmıştır.

Bugün yazdığınız yazının son cümlelerini yanlış okuduğumu varsayarak 2-3 kez okudum. Acaba siz ve ben aynı ülkede mi yaşadık yoksa sizin yaşadığınız Türkiye adında başka bir ülke mi var? 
Seçme hakkımız var. Seçilme hakkımız var. Bir Anayasamız var. Şikayet edebilecek olduğumuz, dava açabilecek olduğumuz mahkemelerimiz var.
Bu konuya hiç girmeyeceğim hele ki yazılı iletişim yoluyla çünkü çoğu zaman anlık iletişimin bu gibi konularda çok daha faydalı olduğunu kanısındayım ama küçük bir parantez açacağım;  tamamen demokratik olmayan bir anayasaya anayasa diyorsanız o zaman demokrasi anlayışımızda ciddi bir farklılık var. 

Laik bir ülkede olduğumuzdan bahsetmişsiniz. Laik kelimesinin; Kökü, grekçe "halktan yana olan" anlamına gelen laikos (ki bu laikos da; laos "halk" sözcüğünden türetilmiştir) olan kavram olduğunu bildiğinizi düşünerek bu ülke ve halktan yana olan kurum kişi ve haklarımızı lütfen söyleyebilir misiniz? Hep bizlerin adına karar veren, doğruyu bizim adımıza düşünen kişileri biz elimizle seçerek getiriyoruz değil mi başa? Kabul edin ya da etmeyin, kimsenin halkı ve halkın ne istediğini düşünmediği bir ülkede yaşıyoruz. Laik olmak devletin dinsel bir yönetimden uzak biçimde yönetilmesini mi anlıyoruz yoksa başka bir şey mi anlıyoruz. Eğer dinsel bağlantı olmadan bir yönetim biçimini algılıyorsak kimse kamusal alan safsatasıyla bir başkasının inanç yükümlülüklerine laf söyleyemez. Ama yok anladığımız şey daha farklıysa o zaman denecek bir şey yok.

İşte bu haklarınızın olmadığı yerde yaşamaya başladınız mı mesela; anında tırsık, korkak,ürkek, sinmiş bir insan haline geliyorsunuz. “Aman..” diyorsunuz, “sesimi yükseltmeyeyim de dikkat çekmeyeyim...”, sürekli temkinlisiniz. İtaatkarsınız sorgulamadan.

Haklarımızın olduğunu iddia ettiğiniz bu ülkede Kürtçe konuştuğu için ve savunmasını bu şekilde yapmaya çalıştığı için yargılanan insanların yaşadığı yerde hangi demokrasiden bahsediyorsunuz inanın merak ediyorum. Korkmadan anadilini konuşmaya çalışanlar, itaatkar olmak yerine sorguladıkları için işkencede öldürülenler, faili meçhullerin hala aydınlatılmadığı, Hrant Dink, Uğur Mumcu, Musa Anter ve nicelerinin katledildiği bir ülkenin neresinde hangi mahkeme davasını sonuçlandırdı?
12 yaşında bir çocuğun PKK'li diye 13 kurşunla katledildiği, lice'de koyun otlatırken havan mermisi ile katledilen 14 yaşındaki çocuğun otopsi ve olay yeri raporunu farklı biçimlerde yayınlayan, sırf Biji Aşitî yani yaşasın barış dediği için ceza alan Sultan Acıbuca' ların olduğu   bir ülkeyi nasıl olup da bu denli toz pembe gördüğünüzü merak ediyorum.

Size çok şey sıralayabilirim. Yakın tarihi ülkenin son 20 yılını benim gibi siz de çok rahat biçimde bulabilirsiniz. Demokrasi derken, hak, hukuk, mahkeme derken, anayasa derken cidden neyi düşündüğünüzü merak ediyorum.

Umarım beni aydınlatırsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder