30 Ocak 2011 Pazar

Jasmine

 ilişkiler sahife 1

aslına bakarsanız böyle bir şeyi yazmayı pek düşünmüyordum ama yazacak bir şey bulamayınca en çok prim yapan yerden gireyim dedim.
sıkıştığım an başvuracağım ilk konu bu olacak bilesiniz. . tanışma kısımlarım ilginç olur, devamı hayretler içinde bırakır, bitişlerim ise hadi canım, dercesine süpriz etkisi yaratır.

fransızca'ya ezelden evvelden ilgim vardı ve bu ilgim bir sonbahar günü fransız kültür merkezine kayıt yaptırıp fiiliyata yelken açtım. daha ilk gün jasmine' in etkisi altında girdim ancak kendisi hoca olduğundan mütevellit bu ilgimi kendime saklamayı uygun gördüm. günler geçiyor ben fransızcamı ilerletiyorum falan derken jasmine kursa uğramaz oldu. merak ediyorum falan derken babasının öldüğünü öğrendim. ben bir şeyleri açıklamaya meyl etmişken böyle bir olayla karşılaşmış olmak hem üzücü hem de can sıkıcı. nasıl yaparım, ne ederim derken imdadıma facebook yetişti. zaten facebook çıktı çıkalı ulaşılmaz herkes ulaşılır oldu. nerden başlasam ,nasıl anlatsam diye kendi içimde düşünürken bildiğim konudan girip uzunca bir mesaj yazdım. içim içimi yiyor. cevap yazacak mı diye heyecanla bekliyorum ama beklentilerim malesef bir sonuç bulmadı. kurs haftanın 2 günü salı perşembe. ben mesajı cuma günü yazdım, salı günü nasıl gelecek, ben neyle karşılacağım, cevap gelecek mi diye haftasonunu salı gününe bağlayabildim. derse tam girecez sınıfın
kapısından kafasını uzattı ve beni dışarı çağırdı. içli bi hasiktirrrrr dedim ve kalbimin hızına yetişemeyen adımlarla yanına gittim.

-öncelikle merhaba. mesajını aldım ve bunun için teşekkür ederim. şu dönem olayların nasıl geliştiğini algılayamayacak kadar şaşkınım. ayrıca türkiye'de bu işler nasıl olur hiç bilmiyorum.(türkiye'de doğup büyümemiş meğersem)neyse kendine iyi bak.
+önemli değil sen de kendine iyi bak.(evet mal mal kalakaldım.)

ben deli gibi kıvrandım ama sonuçta öylece kalakaldım. gece öyle dolanırken facebook'tan mesaj yolladı ve beni yarın akşam kahve içmeye davet etti. dumurdan dumura atlıyorum. neyse buluştuk kahve içtik ve bu buluşmayı sonraki buluşmalar izledi en son el ele dolaşıyorduk. derken yılbaşı için yurt dışına ailesinin yanına gitti. bu süre içinde her gün mailleştik falan.

türkiye'ye döndüğünden bu yana komik bir birliktelik yaşıyorduk. gün içinde keyifle zaman geçiriyor, akşam kahve falan içiyoruz en son ben onu eve bırakıyorum derken gece tartışmaya başlıyoruz ve ayrılır gibi oluyoruz. ertesi gün yine yeniden canım cicim modundayız. 2-3 ay böyle devam etti en son bir gece yaşanılan tartışmada türkiye'de yaşayan erkekleri anlayamadığını bu nedenle bu ilişkinin bitmesi gerektiğini ifade etti. Bu ilişki ve diğer ilişkilerimin tümünde nasıl davrandığım anlatmayı borç bilirim;

şimdi insanlar kendilerini taşıdıktan sonra hayatlarına direkt müdahale etmek tamamen kendi isteğimiz doğrultusunda kişiyi şekillendirmiş oluruz. oysa ilişki başlamadan önce beğenilen kişi kendi ayakları üstünde duran ve bu duruşu sergilediği için ilgimizi çekendir. değişimler elbette olacaktır ancak direkt müdahaleler ileriki dönemlerde büyük sıkıntılara yol açacak akabinde ve detayında ayrılığı getirecektir. misal işi nedeniyle toplantılara katılan bir kadının her zaman yanında eşi veya sevgilisi yer almaz ki almamalıda. insanların davranışları değişkenlik gösterir, iş ve özel yaşantı kavramını ayıramamktan kaynaklı ortaya çıkan sorunlar kişilerin damga yemesine neden olmayı beraberinde getirdiğinden ve kadınların büyük çoğunluğunun birlikte olduğu erkekten himaye bekler ancak bu himaye belli bir daireyi geçtiği zaman kıskançlık daire geniş tutulduğunda ise genişlik olarak adlandırılır. ben şahsen 30 yaşını geçmiş kadına gece 3 ten sonra dışarı neden çıkıyorsun, kiminle çıkıyorsun, nerede olacaksınız diye sormam. bilsem bile çıktığını zırt pırt aramam. ha kendini bilen insan bir eğlence mekanına gidiyorsa o saatte birçok şeyi göze almıştır. ben mi ona bu saatten sonra gece hayatını anlatacağım. ha çıktı sorun yaşadı, üstüne gelip birde bunu bana anlatırsa hiç umrumda olmaz. hatta yolun açık olsun bile derim. kadınları bu yönden anlamak zordur. sıkı tutarsın kıskançsın boğuyorsun derler, gevşetirsin gavat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder